SU BARDAĞI
Aşağıda anlatacağım olay üzerinde detaylıca düşünelim.Umarım,hayatımızda büyük değişikliğe neden olur.
Elimizde,içi su dolu bir bardak.Bunun ağırlığı ne olabilir?50 gr ,100 gr,125 gr...
Bardağı tartmadan gerçek ağırlığını bilemeyiz.
Peki bu bardağı ,kolumuzu ileriye doğru uzatarak birkaç dakika elimizde tutsak
ne olur?
Hiçbirşey olmaz değil mi?
Peki aynı pozisyonda 1(bir) saat tutsak ne olurdu?
Kolumuz ağrımaya başlardı.
Peki 1(bir) gün boyunca tuttuğumuzda ne olurdu?
Kolumuz iyice ağrımaya başlar,kas spazmı,batar v.s.gibi sorunlar ortaya çıkar, hatta hastaneye gitmek zorunda kalabilirdik.
İyi de,bütün bu sorunlar yaşanırken,bardağın ağırlığı değişti mi?
Tabii ki hayır.
Öyleyse,kolumuzun ağrımasına ve kas spazmına neden olan nedir?...
Peki,bu acı ve sızıdan kurtulmak için ne yapmak gerekir?
En kısa ve kesin yol bardağı bırakmaktır.Bırakın kırılsın.
Hayatın problemleri de aynen yukarıda bahsettiğim gibidir.
Onları kafanda birkaç dakika tutarsın,bir sorun yokmuş gibi görünür.
Uzun bir süre düşünürsün,başın ağrımaya başlar
.
Daha uzun süre düşünürsün,artık seni bitirmeye başlar ve hiçbirşey yapamamana neden olur.
Hayatımızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir.
Fakat,daha da önemlisi onları her günün sonunda,uyumadan önce yere bırakmakdır esas olan,bardak gibi.
Bu şekilde strese girmez ve her gün sabah taze bir beyinle uyanır,her konuyla ve yolumuza çıkan her zorlukla başa çıkabilecek güçte oluruz.
Bu yüzden,bugün sevdiklerimize şunu hatırlatalım:
"HADİ GELİN BUGÜNDEN İTİBAREN BARDAĞI YERE BIRAKALIM,BIRAKIN KIRILSIN"
UFUK KORKMAZ
10.09.2009
|