ZİYARETCİ DEFTERİ


İsmin:
E-mail adresin:
Mesajınız:

<- Geri  1 ...  148  149  150 151  152  153  154 ... 227Devam -> 
İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:25.08.2009, 07:24 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Dün,memlekette Ramazan'da yaşadıklarım konusunda aklıma ilk gelenleri paylaşmıştım.Gerçekten doyumsuz tatlardı.

Bugün ise,damağımda kalan bayram tatlarından bahsetmek istiyorum.

Köyün camisinde kılınan bayram namazını takiben,namaza katılan bütün cemaatin katılımıyla,caminin avlusunda,büyükten küçüğe doğru bir bayramlaşma seramonisi var ki,tadı da tarifi de mümkün değil.Allah razı olsun,yaşatandan,yaşaması için gayret sarfedenden,günümüzde hala devam etmekte olan bu geleneğimiz,inşaallah sonsuza kadar devam eder.

Bu bayramlaşma faslını takiben yenilen keşkek ise ayrı bir keyif.

Sonrasında,evlere dağılmadan kahvede birer bardak çay içmek de sanki köyümüzün bir geleneği gibi.

Benim,kendimi bildiğimden beri uyguladığım ve halen de fırsat buldukça uygulamaya devam ettiğim bir olay da:
Evdeki keyifli kahvaltı faslından sonra,bütün mahalle halkı ile,kapı kapı dolaşarak bayramlaşmak,hal-hatır etmek,ayrı bir güzellik.

Bu güzelliklerin devamı dileğiyle.Herkese selam.

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:24.08.2009, 07:59 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,
Herkese hayırlı haftalar.
İlk günlerini,büyük coşkuyla yaşadığımız mübarek Ramazan'ın,her iklimde,her coğrafyada ayrı bir tadı var.Ama,memleketimde,özellikle de çocukluğumda yaşadığım Ramazan'ın bende ayrı bir tadı var.
İftara yakın,mahalle çocukları ile biraraya gelip Ramazan topunun atılmasını beklemek ve topun sesini duyar duymaz"Top atıldı,kara boğaz açıldı"bağırışlarıyla,canhıraş evlere doğru koşmak ayrı bir tattı.
Ayrıca,teravihde mevlit olmasını beklerdik ki,piknik bisküvisi veya akide şekeri yiyelim.
Doyulmaz tadlardı.
Selam ve muhabbetle...

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:23.08.2009, 10:27 (UTC)
Mesaj:slm site dostları va sevgili devrem

cümleten hayırlı ramazanlar diliyorum

yeni çıkarmış olduğum anılara yolculuk albümümü nadide sitemizde paylaştığı için devrem tuğrula sonsuz teşekkürler ediyorum,şu an iki klip yayında,network menejerim değerli dostum bülent emirin hazırlayacağı yeni klipleri belli aralıklarla sizlerle paylaşacağım,hazırlamakta olduğum gerek albümle, gerekse kendimle ilgili biyografimide bu sitemizden ve kendi sitemden takip edebileceksiniz,gerekli duyuruyuda köyümüzün sitemizden sizlerle paylaşacağım

İsim:köy sevdalısı
Zaman:22.08.2009, 23:42 (UTC)
Mesaj:ordunun dereleri eşliğinde köye çıkmak , eline koluna sağlık abi gönlüne sağlık.çok güzeldi hayırlı ramazanlar herkes yarine ben köyüme sevdalı



İsim:nuray dilber
E-mail:nuraydilberkarahanhotmail.com
Zaman:21.08.2009, 14:30 (UTC)
Mesaj:slm arkadaşlar nasılsınız,herkeze hayırlı ramazanlar, bereket ve huzur getirmesi dileğiyle..

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:21.08.2009, 09:48 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,
Manevi hayatın,huzurun dorukta olduğu günler yine gelip çattı.11 ayın sultanı olarak adlandırılan Ramazan,maneviyattan uzak olarak gözüken insanlar da dahil,bu topraklarda herkes için ayrı bir hava getirmekte.Diğer inanç mensupları dahi ayrı bir heyecanla mübarek Ramazan'ı müslümanlarla paylaşmakta.
Öyle ki,bu ayda hemen tüm yurtta suç oranları hissedilir derecede azalmakta.
Allah(cc),herkese,Ramazan'ı, maneviyatın doruklarında,layıkıyla yaşamayı nasip etsin.
Sağlıcakla kalın.Allah,yar ve yardımcınız olsun...

Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:20.08.2009, 06:08 (UTC)
Mesaj:Selamlar...
Bir kaç duyurum var...

Sevgili Dostumuz Ufuk KORKMAZ'ın kaleminden dökülen eşşsiz tatdaki makaleleri zaman gözetmeksizin yayınlamaya devam ediyoruz.Kendisi mütevazi davranıp istemesede biz bir köşe yaptık ve oda bizi kırmayarak bu oluşumdaki yerini aldı.Arkadaşımızın son yazısında kendi yorumu ile gözler önüne serdiği kıssadan hisseleri okuyanlar o eşssiz lezzeti tadacak ve bulacaklardır, takip etmeniz dileğiyle..

İkinci duyurum Devrem Sedat GÜNDÜZ için, biliyosunuz sevgili Sedat müzik dünyasının içinde yerini aldı(namı diğer ORDULU SEDAT) ve artı yavaş yavaş kulaklarımızın pasını alan sesini bizim sınırlarımızdan dışarı çıkarmaya başladı.Allah yolunu açık etsin..Sedat Gündüz'ün ''Anılara Yolculuk' albümü tanıtım resimleri ve kilplerini kendi menüsünde bulabileceksiniz, günbe gün eklemelerim olacaktır, şuanda 2 klibi ana sayfada yayında... Albüm tanıtımı ise kendi adına oluşturulan menü içerisinde olacak.
İlginize ve bilgilinize sunurlur..

Ayrıca Ramazan ayı da geldi. Herkesin Mübarek Ramazan ayını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Kalın sağlıcakla...

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:20.08.2009, 06:06 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Mübarek aylardan Recep ve Şaban'ı idrak edip yarın Ramazan'a ulaşıyoruz.İklim şartları,özellikle de sıcaklıktan dolayı susuzluk ile ilgili biraz sıkıntı yaşayacağız gibi gözüküyor.Allah sabrını verir inşaallah.Ben tüm site sakinlerinin ve islam aleminin,Ramazan'ı,orucu ve diğer ibadetleri ile,layıkıyla idrak edip hayırlısıyla bayrama ulaşmasını diliyorum.Herkese hayırlı Ramazanlar.

Selam ve muhabbetle!...

İsim:deniz
Zaman:18.08.2009, 18:48 (UTC)
Mesaj:selam site doslari koyde hemen hemen findik bitti ramazan giriyo o da ayri bi guzellik insallah huzur icnde biter hersey gonlunuzce olsun

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:18.08.2009, 06:34 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Sevgili Tuğrul kardeşim,ben köşe-bucak peşinde değilim.Acizane birikimlerimi paylaşabilmenin engin huzurunu ve mutluluğunu yaşamak bana ziyadesiyle yetiyor.Elimin yettiği,dilimin döndüğü,vaktimin olduğunca göndereceğim karalamalarımı isimsiz de yayınlayabilirsin.Hiç önemli değil.Yeter ki bu site içerik olarak dolsun ve sonsuza dek yaşasın.

Sedat kardeşim,yaktın,kavurdun beni.Zaten memleket hasreti bir kor gibi içime çökmüştü,ne alemi vardı küllerini eşelemenin.Tamam,fındık zor iş.Çalışma şartları,çalışma süresi;ama biz olaya o gözle bakmıyoruz ki...Gurbetten yola çıkarken,acaba kimleri göreceğiz,kimlerle iki laf edeceğiz;yol boyunca onun hesabını yapıyoruz.Yağan yağmurda naylonun altında titremek,yarı ezik üzümü yemek bile ayrı bir zevk.Değil sahilinde gezmek Perşembe'nin.Allah kimseyi ayrı düşürmesin.

Herkese selam...

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.08.2009, 17:34 (UTC)
Mesaj:selam site dostları sevgili devrem,ufuk,ve köy sevdalısı

kısa bir ayrılıktan sonra tekrar buluşmanın sevinci içindeyim,

12 günlük iznimde dünyadaki cennetim memleketimdeydim,sayılı günler çabuk gecer derler,ne doğru bir sözmüş,kısa ama dolu dolu 12 gün,gerçi 10 günü fındık bahçesindeydim ama,memleket başka yaa,havası suyu toprağı taşı,huzur buluyorum be kardeşim,her ne kadar sabah 6 da kalkıp akşamın 6.30 una kadar fındık bahcesinde olupta ,yahu şu izin bitsede istanbula dönsem dediğimde olmuştur,ama gel görki vonadan genç turizmin arabasına binipte ayrılık saati gelince içimi derin bir hüzün kaplayıverdi,fındık bahcesinde ağustos böceklerinin sesini,kah yağmur yağdıktan sonra tekrar o ıslak dallara asılmayı özledim ,yağmur yağdığında naylonu fındık dalının üstünden atıp uçlarını dallara bağladıktan sonra altında üzüm ekmek yemeyi özledim beeee,her ne kadar urfalı amelelerin çokluğundanmıdır bilmem, naralara hasret kaldım her ne kadar ben denesemde nara atmayı, gıvıltı kaninin attığı nara kadar olmadı tabi,akşam bahçeden ayrılma saati gelipte çukurbaşında hüseyinin eşsiz çayını yudumladığımda yorgunluktan eser kalmıyor,akşamın ilerleyen saatlerinde ise cırcır baöceklerinin sesleri eşliğinde çay içmek ap ayrı bir zevkti benim için,akşam perşembe sahilinde turlamak deniz havasını solumak,hele birde parkta karamelli dondurma yemek anlatılmaz yaşanır,sel felaketini yerinde görünce ayrıca hüzünlendim,karadenizin kaderimi, yoksa bizim alt yapı eksikliğimi o konu ayrıca tartışılabilir

sevgili devrem yeni güncellemeler yapmışsın emeğine yüreğine sağlık,her şey daha güzel bir yumrutaş için,bu anlamda ben müziğimle ve acizane yazılarımla,ufuk kardeşimin sosyal içerikli ve hayata dair eşşiz yazılarıyla,köy sevdalısı kardeşiminde katılımıyla bu site her daim var olacak inşallah,her zaman yanındayız

ve ufuk kardeşim yazların o kadar akıcı ve berrak ki bu anlamda senin engin tecrübelerinden istifade etmek beni ayrıca mutlu ediyor,bu anlamda yazılarının devamını bekliyoruz yüreğine sağlık kardeşim

Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:17.08.2009, 12:10 (UTC)
Mesaj:Selamlar...
Sevgili Ufuk KORMAZ'a
Köşe yazısı formatında yayınladığımız yazın için teşekkürler, Ayrıca KORKMAZCA köşen de hayırlı olsun

Biliyorumki siz, bilgi birimi yüksek, değerli dostlarımızın sitemiz müdavimlerine ve siteden yararlanan herkese bu anlamda katkıları olacaktır, ee neden bunuda değerlendirmeyelim, bu noktada özverin için ve beni kırmadığın içinde sonsuz teşekkürler.

Bu yeni açılımda kendine güvenen ve ne olursa olsun köşe yazısı formatında yapabileceğini düşünen herkese kapılarımız açık, Herzaman söylediğimiz gibi paylaşmak , kaynaşmak, unutmamak amacımız.

Yaz tatillerinin, fındık hasat işlerininde üzerine gelmesi ile siteye katılım oranındaki büyük düşüşün nihayete ermesi ve yükselme trendine geçmemiz adına herkesi paylaşıma bekliyorum. İsim vermemek kaydıyla sitenin vefalı müdavimleri sözüm daha çok size lütfen mürekkepleri çalıştırın!
BU SİTENİN 250 ÜYESİ VAR BEYLER BAYANLAR!!!

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:17.08.2009, 06:32 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,
Köy sevdalısı kardeşim,hassasiyetin için teşekkür ediyorum.Ben,yaşadığım ve gördüğüm birkısım şeyleri dile getirmek,paylaşmak istedim.

Biz eğer milli ve manevi değerlerimize sahip çıkar ve bu değerlerle kendimizi,ailemizi,çevremizi yeterince yüklersek,benliğimizden taviz vermeyiz.Ha,yozlaşmaya direnmek kolay değil.Nihayetinde yozlaşma dediğimiz olay,nefsin hoşuna giden şeydir.İnsanın da en büyük savaşı,nefsi ile yaptığı savaştır.Bu konuda Allah yardımcımız olsun.

Biz,ne kadar yüklü olursak,çevremizden değil çevremiz bizden birşeyler alır,almak zorunda kalır.Düzgün yaşayalım,çevremize örnek olalım.

Herkese hayırlı haftalar.Selam ve muhabbetle...

İsim:köy sevdalısı
Zaman:15.08.2009, 10:13 (UTC)
Mesaj:merhaba ufuk abi eline gönlüne sağlık yazını okudum,tebrik ederim devamını bekleriz.aile bizim en önemli yapıtaşımızdan biri biz köyümüzde nasıl yetiştiysek şuan aynın öle çocuklarımızı gençlerimiz idare edememekten şikayet etmememliyiz .gayret etmeli bu batılı taklidinden vazgeçmeliyiz . kendi gelenek adetlerimize sahip çıkmalıyız.
azına sağlık
teşekkürler
köyünü seven köyüiçin fedaklarlık yapan hewrkeseselamlar saygılar.

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:14.08.2009, 07:01 (UTC)
Mesaj:Bütün site sakinlerinin ve katılımcılarının Cuma'sını tebrik eder,herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim.Allah'a emanet olunuz...

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:13.08.2009, 09:12 (UTC)
Mesaj:Değerli Tuğrul Kardeşim,

Yaşımız ve yaşamışlığımız doğrultusunda oluşan tecrübelerimizi,bilgi birikimlerimizi acizane paylaşıyoruz.Bundan ben de ziyadesiyle keyif alıyorum.Hele de birilerine birşeyler verebiliyorsam ziyadesiyle memnun olurum.

Teklifine gelince,bu,fazlasıyla sorumluluk gerektiren bir durum.Bağlayıcı bir süreç,periyot olmadığı sürece düşünülebilir.Nihayetinde yoğun bir tempoyla çalışıyoruz.İş oraya geldiğinde,oturup guguman kuşu gibi konu araştıracan,düşünecen...uzun hikaye.

Ama sorumluluktan da kaçmamak gerek.Sitemize bir zenginlik katacaksa,zaman zaman o tarza da elimden geldiğince,dilimin döndüğünce katılmaya,katkıda bulunmaya çalışırım.

Sen üzülme,mutlu ol yeter.Herşey gönlünüzce olsun.Allah yar ve yardımcınız olsun...Herkese Selam.

Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:12.08.2009, 11:42 (UTC)
Mesaj:Sevgili Ufuk ve Fındıkçı arkadaşım...

Valla okumaya doyamadım ayrı ayrı teşekkür ederim, harika yazılar çıkarmışsınız.Bu açılım yeni fikirleri filizlendirmeye yetti bu bağlamda size bir teklifim var ozaman 5 günde haftabir yada 15 gün hatta ayda bir bile olabilir yeterki olsunda..!

Köşe yazısı formunda ve site ana sayfasında oluşturmak üzere paylaşımlarınızı burada yayınlamaktan büyük zevk ve mutluluk duyarım ben şahsen , sitemizin gönül dostlarıda kesinlişkle aynı temennide ve beklentide olacaktır eminim. Lütfen bu yazıları okuyanlar görüş bildirsinler!

Sizden yeşil ışık alırsam bu mevzuyu anketede taşırım orada da nabız yoklarız, ayrıca bu oluşum herkese açık dileyen olursa (gerçi zor ama neyse )hadi utandırın beni:)

Katılımlarınız ve paylaşımlarınız için çok teşekkürler

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:12.08.2009, 08:52 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Fındıkçı arkadaşım.Aramıza hoşgeldin.Fındıkla ilgili tespitlerin çok yerinde ve bizim güzelliklerimizin bir parçası.Fındık,çok meşakkatli ve zor bir iş olup,memlekette en küçüğünden en büyüğüne bir çokları tarafından pek sevilmemesine rağmen;özellikle köy dışındaki insanlarımızı birleştirici,memlekete çekmesi,memleketi şenlendirmesi açısından gurbetteki insanlarımız tarafından ayrıca sevilmekte.

Büyükşehirlerde,özellikle de metropollerde yaşayan insanlarımız zihinsel olarak aşırı yorulmakta,yıpranmakta ve toprağa hasret kalmakta,toprağı ancak saksılarda görmektedir.Fındık,onlar için,fiziksel bir uğraş,deşarj olma yolu ve toprağa hasret giderme vasıtasıdır.

Fındık,daha önce de bahsetmiştim,öncesi,hasadı ve sonrası ile uzun süreçli,zor bir uğraş.Özellikle de güneşlenme süresinin kısıtlı olduğu ve arazi yapısı dolayısı ile de kurutma yeri sıkıntısının ziyadesiyle yaşandığı Karadeniz Bölgesi'nde,kurutma olayı ayrı bir sıkıntı.

Herşeye rağmen,ben şahsen fındığa koşarak,severek gidiyorum.Bu sene işlerim dolayısıyla gidemedim,gerçekten içimde bir boşluk var.Şu an orada olmayı,o sıkıntıları paylaşmayı,yağmurunda ıslanmayı,çuvalın altında terlemeyi,gelen-gidenle laflamayı,şakalaşmayı çok isterdim.

Ayrıca,Engin kardeşimin ve Fındıkçı arkadaşımın da bahsettiği,fındığın değerinin düşük olduğu konusuna katılıyorum ki;fındık,çikolatanın alternatifsiz tek hammaddesidir;değerinin neden böyle olduğuna gelince:

Fındık,literatürde orman ürünü olarak geçmektedir.Zaman içerisinde,özellikle bir dönem güzel para etmesi ve diğer ürünlere göre biraz tembel işi olması dolayısıyla;Çarşamba,Terme,Bafra,Adapazarı,Düzce gibi verimli,düz arazilere,halk tarafından fındık dikildi.(Bu saydığım yerlerin fındık kalitesi,özellikle iklim şartları dolayısıyla Ordu ve Giresun fındığının kalitesini kesinlikle tutmuyor)Dolayısıyla rekolte yükseldi,kalite düştü.Devamında bizim gözbebeğimiz,fındığımız değer yitirdi.Bir zamanlar,çocuğunun düğününü,sünnetini yapmak için hasadını beklediği fındığa,şimdilerde vatandaş sırtındaki bir kambur olarak bakıyor.Atsa olmuyor,satsa olmuyor.

Bu böyle mi gidecek?Bence hayır.Alınan bir dizi tedbirler,eğer gerçek manada uygulamaya geçerse sonuç verecektir sanıyorum.Devletin de sırtında kambur olan,belli bedellerle alınıp sonra çürümeye terkedilen fındık inşaallah bir an önce gerçek değerine kavuşur da,insanımız için işkence olmaktan çıkar.İşte o zaman fındığın ve fındık zamanının tadını gerçek manada çıkartırız.

Herkese selamlarımı iletiyor,bol bereketli bir fındık mevsimi diliyorum.Sğlıcakla kalın,Allah'a emanet olunuz...

İsim:Fındıkçı
E-mail:... devam
Zaman:11.08.2009, 20:56 (UTC)
Mesaj:Fındık nazlıdır
Karşılıklı köylerdeki insanların fındık toplarken birbirleriyle konuştuğunu, hatta şakalaştığını bile görebilirsiniz.

En çok hoşuma giden ise, fındık ağacının altında verilen bir molada buz gibi karpuz yemektir. Normalde yürümenin bile zor olduğu bu engebeli arazide fındık toplamak başlı başına bir sabır ve güç gerektirir. Kimi zaman bir elinizle bir dala tutunur diğeriyle fındık toplarsınız.

Fındık nazlıdır, zahmetlidir bu nedenle. Fındığın işi dalından toplanmakla bitmez, toplanan ve çuvallara doldurulan fındıklar, yürümenin bile zor olduğu bu engebeli arazide kimi zaman yakıcı bir güneşin altında, kimi zaman ise Karadeniz'in o yoğun yağmuru altında, kurutulmak için serilecekleri yere sırtta taşınır. Bu fındıklar kurutulmak üzere serilir ve güneşlendirilir ama tedbiri elden bırakmamak gerekir. Karadeniz'in yağışlı havasına hazır olmak, yağmur yağdığında ıslanmaması için üstünü örtmek gerekir. Bu kurutma işlemi fındığın yeşil kapsülünden kolayca ayrılmasını sağlayacaktır. Eskiden, kurutulan fındıklar elle kapsüllerinden imece usulüyle ayıklanırken, şimdilerde patoz denilen araç kullanılıyor. Kapsülünden ayrılan fındık kabukludur ve kurutulmak üzere tekrar güneşe serilir. Fındık ne kadar iyi kurutulursa, satılırken kilosuna o kadar çok para verilir.

Fındık fiyatlarındaki düşüşler üreticileri küstürüyor ve hatta bazı üreticilerin fındık ağaçlarını sökerek bunun yerine daha çok kazandıran ceviz bitkisi dikmelerine sebep oluyor. Eh, bu da ekolojik dengenin bozulmasına neden oluyor.
Ama ne olursa olsun, fındık ne kadar az kazandırsa da, benim gibi Karadenizliler için bu seremoni hiç bitmeyecek. Büyük şehirlerdeki koşuşturmacadan dolayı birbirini tanımayan yeni nesil akrabalar, birbirleriyle görüşemeyenler fındık sayesinde birbirleriyle tanışacak, kaynaşacak ve doğaya sahip çıkacak.

İsim:Fındıkçı
Zaman:11.08.2009, 20:20 (UTC)
Mesaj:Çocukluğumda fındık toplamak için yaz aylarında Karadeniz'in güzel ilçesi Perşembe'ye giderdik.

Köyümüz denize 3 kilometre mesafede şirin bir köydür fakat çocukluğun verdiği haylazlıktan olsa gerek, yaz aylarında fındık toplamak yerine denize kaçardık. Fındık toplarken beni en çok ağaç dallarından dökülen böcekler korkuturdu, makas böceği dediğimiz bu böceğin kulağımıza kaçıp, kulak zarımızı patlatarak bizi sağır yapacağına inanırdık

Bu yüzden olmalı, fındık toplamak istemezdim ama yıllar geçtikçe ve şehir hayatının verdiği yorgunlukla, fındık toplamak için Perşembe'ye, köyümüze gitmek bir kaçış yolu oldu. Amaç fındık toplamak değil, senede bir kere de olsa dede evinde aile fertleriyle bir araya gelerek, doğayla kucaklaşmak.

Fındık imecesi
Fındık toplama mevsimi Karadeniz halkı için bir seremoni, hatta ibadet gibidir. Büyük şehirlerde yaşanlar köylerine gelir, kışın kapalı olan evler açılır, temizlenir ve havalandırılır. Birbirlerini uzun süredir görmeyenler hasret giderir. Adeta nüfus ikiye katlanır, her gün bir panayır günü gibidir fındık toplama zamanında. Yani aslına bakarsanız fındık bahanedir ama güzel bir bahanedir.

Türkiye dünyanın en çok fındık üreten ülkesi olmasına rağmen, birtakım yanlış kararlar sonucu, bu sarı efendiden elde edilen gelir çok azalmış bulunuyor. İnsanlar yaptıkları masrafların çok az üstünde bir gelir elde ettikleri için şehirlere yerleşiyorlar ama ata topraklarındaki bu geleneği de fındık toplayarak sürdürmeye çalışıyorlar.

Fındık toplamak seremonidir dedik ya, biraz bundan söz etmek istiyorum. Karadeniz'de köyler dağların yamaçlarına kurulmuştur, bu yamaçları ve köyleri dereler birbirinden ayırır. Doğaya yeşilin her tonu hâkimdir. En güzeli de imece geleneğinin hâlâ devam etmesi. Yani köy halkı bahçelerdeki fındıkları sırayla toplayarak birbirlerine yardımcı olurlar. Fındığın toplandığı bugünlerde, kimi zaman kulağınıza karşı yamaçtan gelen bir türkü ile neşelenir ve hatta Karadeniz halkının mizahi yeteneğinin ürettiği türkülerle gülebilirsiniz, kimi zaman da yakılan bir ağıtla gözleriniz dolar ve geçmişte bıraktıklarınızı hatırlarsınız.

 
ÜYE GİRİŞİ
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
YEREL HABERLER
 
YENİ FOTOĞRAFLAR
 









YENİ VİDEOLAR
 




ANILAR VE GÖZLEMLER
 

Üç Boyutlu Yumrutaş



Köye dair...
 
Toplam 183820 ziyaretçi (726982 klik)
Köyler Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol