İsmin: E-mail adresin: Mesajınız: <- Geri   1 ...  125  126  127 128  129  130  131 ... 227 Devam ->  İsim: - Zaman: 08.04.2010, 08:42 (UTC) Mesaj: merhabalar eskiden derelerde ecünü dügünü olurmuş anlatırdı yaşlılar adamın biri akşam evine geliyomuş dedereden gecerken ecünülerin dügününe raslamış cok korkmuş adamın agzı burnu egrilmiş yine adamın biri akşam üstü mısır götürüyormuş degirmene dereye ecünüler degirmenin etrafını sarmışlar adamın kafasını gözünü yarmışlar İsim: - Zaman: 08.04.2010, 08:08 (UTC) Mesaj: fıkra nasreddin hocanın bir danası varmış bazı uyanıklar danayı bogazlatmak icin aralarında anlaşıp hocanın yanına gelirler yarın kıyamet kopacakmış bir araya gelecegiz sende yanımızda ol hoca cemiyete katılır adamlar hocam nasıl olsa yarın kıyamet kopacak senin şu danayı kesip yiyelim derler dana kesilip afiyetle yenir uyanıklar oyuna dalınca hoca onların kümesteki tavuklarını keser hocaya cıkışırlar hocada maşallah kıyamet yanlız bizim dananın başınamı kopacak cümle ile beraberiz der :- İsim: yumrutasli Zaman: 07.04.2010, 11:20 (UTC) Mesaj: yumrutaştan aşağı kışladır kışla... hasret kaldım bu senede sılaya... yumrutaşın ortası çukurbaşında... benim gönlüm kanar bu gurbet diyarda İsim: - Zaman: 07.04.2010, 10:14 (UTC) Mesaj: selamün aleyküm kardeşler yine hafif bulutlu çiseli bir istanbul sahahından herkeze hayırlı günler büyükler bahar için yağdı kış açtı yaz derlerdi aynen öyle tam doğalgaz faturaları hafifliyor derken yine soğutuyo tabiki rabbim engüzelini bilir...Tam sülük toblama zamanınız işte kaçırmayın nerdende aklınıza gelir bilmemki bizi gülmekten kırıyorsunuz helede bu daimi yazan abiler babalarının mesleği gereği bizim kadar köyde kalmadılar zannediyorum demekki seven sev diğinin her halini hatırlarmış..... tuğrul abinin dediği gibi gönül işi bu iş ALLAHA EMANET OLUNUZ. İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 07.04.2010, 10:12 (UTC) Mesaj: Selam Dostlar, Aşağıda isimsiz kardeşimizin belirttiği bir hususa dikkatinizi çekmek,bu konuda azami hassasiyet göstermenizi istiyorum. Büyüklerimize saygı,yaşayanları sık sık aramak,ölenleri hayırla yad etmek.Bunlar çok önemli ve toplumumuzda mutluluğu,huzuru yakalamada çok önemli ayrıntılar. Geçmişine sahip çıkmayanlar, geleceğini de göremezler, gereğince yaşayamazlar.Bizler, kimi zaman yanımızda olan değerlerimizin kıymetini,onları kaybetmeden anlayamıyoruz maalesef.Aslında yaşıyorken büyüklerimizle,canlı tarih diyebileceğimiz dedelerimiz-ninelerimizle yeterince alakadar olmuyoruz.Biraz fedakarlıkla onların gönlünü rahatlıkla alabiliriz.Unutmayalım ki bizler de birgün onlar gibi olacağız.O zaman bizi arayıp soranı çok arayacağız. Ölenleri ise dualarla,iyilikle, hayırla anmakta fayda var.Bu tür şeyler kabir azabını hafifleten şeylerdir.Küçümsemeyelim.Her gün bir adet FATİHA suresi okumak her birimizin kaç saniyesini alır Allah aşkına?Ne kaybederiz?Bunu hergün okusak ve tüm geçmişlerimizin ruhuna göndersek olmaz mı? Bu konu ile ilgili aklıma gelen ufacık bir anektodu sizlerle paylaşmak isterim:Bir gün Peygamber Efendimiz(SAV)ile birlikte sahabiden bir kısım insan yolda yürüyorlarmış.Bir mezarlığın yanından geçerken,malum Peygamberimiz birçok şeyi diğer insanlardan farklı olarak görüp-duyabiliyor. Mezarlıktan gelen tartışma sesleri ile duralamış,sahabiler de birsüre sonra bu sesleri duymaya başlamışlar.Efendimize sormuşlar"Ya Resul Allah bu tartışma neyin nesidir?"diye.O da demişki;"Sabah buradan geçerken birisi bir FATİHA okumuş,okunan duanın sevapları tüm bu kabristanda yatanlara dağıtılmış,geriye de bir kısım sevap daha kalmış.Yatanlar bu kalan sevapları paylaşamıyorlar" Evet dostlar,bir FATİHA deyip geçmeyin.Tüm bir kabristana yetiyor ve artıyor bile.Lütfen ihmal etmeyelim. Tüm site dostlarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.Allah'a emanet olun. İsim: - Zaman: 06.04.2010, 19:50 (UTC) Mesaj: merhabalar gönül dostları nasılsınız bakalım biz de bu aralar köye gidiyoruz dügün var geldigimde köyden hava tisleri yazarım size ufuk abimiz yazmış köyümüzün yazını kışını baharını evet dogru insan arıyor özlüyor bizimde üzüm cardagımız vardı siyah üzüm olurdu misgibi kokardı toplardım bir sepet dolusu iki günde giderdi tekrar toplamaya giderdim köyümüzde birsenede ölen de cok oldu yaşlılarımız ben yaşlılara cok deger veririm eskileri anlatırlar benim dedemde eskileri cok anlatırdı nur icinde yatsın dedem beni cok severdi hep eskileri anlatırdı ben de dinlerdim eskiden fakirlik zamanında mısır kesmügünü degirmene götürüp un yaparlarmış da ekmek yapıp yenirmiş alman harpında aclıktan millet kırılırmış dedem anlatırdı dedem derdi savaş zamanında alman savaşı zamanında dedem bir lokanda gibi bir yere gitmişler arkadaşından orda adamın birinde bohcasında mısır ekmegi varmış ordada ekmek yokmuş yemek yemek icin adamın biri mısır ekmegini görünce bohcada aya kalkmış selam vermiş mısır ekmegine o derece kıtlık varmış dedem askerdeymiş ozamanlar derlermiş ordakiler vonalılar aclıktan kırılıyomuş derlermiş dedem cocuklarını bobannemi düşünmüş ne yapıyorlardır diye sonra dedem askerden gelince eve cocuklarını bobannemi cok iyi görmüş sandık dolusu mısır saklamış meherse bobannem kötü günler icin dedem cok sevinmiş onları iyi görünce gönül dostları ekmekleri cöpe atmayalım carpılırız bayat ekmekleri yumurta süt ile kızartın kavaltıda dedemi cok özlüyorum okuyorum ruhuna yaşlıda kalmadı köyümüzde daha gittiler annanemde yeni gitti sayılır annanemidecok özlüyorum telefonda konuşurduk şimdi köye gittigimde annanemi göremeyecegim cok üzülüyorum cena zesine gidememiştim kar coktu yollarda gidemedim demekki gecen sene yazın köye gittigimde annanemi son görmemmiş cok üzülüyorum sülalede tek annanem di yaşlı olarak bizi bırakıp gitti annanem kendini kurtardı ben annanemi örnek almaya calışıyorum keşke onun gibi olabilsek annanem annanem cok dindar mütavazi bir hanımdı torunlarıda onun yolundan gidiyor hepinize saglık ve mutluluklar hoşcakalın bay İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 06.04.2010, 09:01 (UTC) Mesaj: Merhabalar, Bugün biraz tembellik yapıp, bürodan geç çıkacağım. Havalar çok güzel.Yurdumuz,bu akşamdan itibaren yeni bir soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girecekmiş.Güneşin tadını çıkartalım biraz. Havalar çok güzel ya,insanı değişik duygu yoğunluğuna itiyor. Bir de bu havada memleketi hayal edince bir tuhaf oluyor insanın içi.Yeşili-kahverengisi, çiçeği-böceği,kırmızısı-moru...ile renk cümbüşü;çiçeğinden-tezeğinden koku karmaşası;kuşundan-köpeğinden ses çeşitlemesi...Hangisini sayasın ki.Haliyle ister istemez hepimizin zaman zaman yaşadığı çocukluk günlerine gidiyor insan. Bazı şeylerin lüks ve lüks ötesi olduğu günler. İnsan arıyor,özlüyor.Genzine kaçan kuzine dumanı;sisli havada evden çukurbaşına için titreyerek, yüzün soğuk rüzgardan kıpkırmızı olarak yürüyüşün;akabinde kahvede sıcacık bir bardak çay;ellerin donarcasına buz gibi suyla aldığın abdest;soğuk camide kıldığın namaz;Perşembe'ye gitmek için araba bulamadığında Kışla Limanı'na kadar uzun-meşakkatli bir yürüyüş(Köyden geliyorsun, elin-kolun dolu haliyle);yazın yüzmek için Mersin ya da Kaleyaka'ya 3-5 kişi yürümek ve o keyifin ardından aynı yolu geri gelmek...Bu ve buna benzer,insana sıkıntı veren şeyler dahi özlenebiliyor.Dalından meyve yemek ise ayrı bir keyif. Bilgisayarda 8-10 oyun ki bir süre sonra başağrısı ve bıkkınlık veriyor insana,bunların dışında neyi var çocukların.Hangi alışveriş merkezine gittiğini mi anlatacaklar yarın çocuklarına. Biz o kadar şanslıyız ki,yaşamakla bitiremiyorduk, anlatmakla da bitiremiyoruz. Allah,şimdikilere de nasip etsin.Hepsi olamasa da bir kısmını dahi olsa. Selam ve dua ile;Allah'a emanet olun. İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 06.04.2010, 06:59 (UTC) Mesaj: Günaydın, Değerli dostlar,birsüredir ölüm-doğum olayı üzerine takılıp kaldık.Cenaze,ölene yapılacak son görev olacağından geç kalınmadan, ivedilikle insanlara bildirilmesi gerektiğinden,site olarak özellikle ölüm olaylarına(gerek cenazeye katılım ve gerekse taziye için) öncelik ve önem vermekteyiz.Böyle de olması gerekmekte.Doğum olayında ise,doğana yapılabilecek daha çok şey olduğundan dolayı ikinci derecede önemli olmaktadır.Tabii ki buna da değer veriyoruz.Doğum haberlerine de haberimiz oldukça yer verdik,veriyoruz,vereceğiz de. Köyümüzün ilkbahar renk cümbüşü de ayrı bir güzellik.Tuğrul kardeşimden ve diğer site sakinlerinden,imkanı olanların biz gurbetçilere de bu güzellikleri yaşatabilmesi adına bu görüntüleri çekip sitemizde yayınlama veya yayınlatmalarını rica ediyorum.Kendilerine zahmet olacak ama.Bizler için katlasınlar azıcık.Sevap da lazım. Tüm dostlara sevgi ve selamlarımı iletiyorum.Allah'a emanet olun. İsim: - Zaman: 06.04.2010, 06:52 (UTC) Mesaj: istanuldan hayırlı sabahlar bir kaç gün aradan sonra..bu teknoloji iyi hasda insanı oyalıyor neolm uş ne bit miş derken keza telfn görüşmeleri annem babamla köy havadisleri cennet kokulu köyümü sayıklarken asıl cennetten uzaklaşmayalım sonra.......yaşlar hızla ilerliyo her gecen gün rabbime yaklaşıyoruz rabbim hepimize uyanık bir gönül nasip etsin İsim: havva E-mail: mavis_52hotmail.com Zaman: 05.04.2010, 07:52 (UTC) Mesaj: selamün aleyküm sayın site dostları yawww arkadaslar sonuçta biz aynı köyün insanları deyilmiyizz?elbetteki aynı köylüyüz bazı arkadaslar bazı seyleri çok uzatıyor bence buna hiç gerek yok birimizin ölüsü hepimizin ölüsü birimizin cenazesi hepimizin cenazesidir ben böyle biliyorum olması gerekende budur bence birinin çocuğu olması çok güzel bir mutluluktur bunu hep beraber paylaşmak bir anne ve babaya gurur verir ben 44 yaşındayım bu yasta bir çocuğum olsa herkesle paylasmak isterim beni hiçmi hiç rahatsız etmez bizim insanlarımızdanda köylümüzdende karsı çıkacak kimse olmaz zannediyorum nasılki cenazeyi düğünü bayramı nasıl birbirimizle paylasıyorsak doğumuda paylaşmamız gerekir bunda bir yanlışlık göremiyorum bakın bahar geldi sitede temizlik vede deyişiklikler istiyorum özel istek oldu galiba fındık ağacının yeni yeni yeşermesini menekşe papatya çökülcenin açmış halleri sitemize güzellik katacaktır herkese kucak dolusu saygı ve selamlarrrrr İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 05.04.2010, 05:55 (UTC) Mesaj: Günaydın, Ne de olsa Nasrettin Hoca'nın torunlarıyız.O yüzden Tuğrul kardeşime de "SEN DE HAKLISIN" diyor,bu mevzuuyu burada noktalıyorum.Doğru,doğum sahibi ve yakınlarından birinin talebi olmadan yapılan doğum ilanında, istisna da olsa biri "SANA NE KARDEŞİM BENİM DOĞAN ÇOCUĞUMDAN?" dese verilecek cevabımız yok.Al başına belayı!... Bu vesile ile tüm site dostlarına selam ve sevgilerimi iletiyor,hayırlı haftalar diliyorum. İsim: @dmn E-mail: yumrutas52hotmail.com Zaman: 02.04.2010, 11:25 (UTC) Mesaj: Selamlar.. Bu yaklaşımı taş olarak kabul etmiyorum ben üzgünüm, çünkü bu site de kurulduğundan bu yana o kadar yeni ve olması gereken girişimim oldu kii, bunlardan biride bu doğum haberleriydi, şimdi bir ah ettiniz bin ah işiteceksiniz benden... Ben en iyisi çok bişey yazmayayım ama şunu belirteyimki tabikide haklı kardeşimiz(artık isimsiz yazmayın lütfen !!!) üstelik ben bu doğum haberlerini defaatlarca sitede ilan yaptım da !takip edenler bilir, siteyi bırakın sadece ziyareti, sırf ölüm ilanı varmı diye açıp kapatan çok insan tanıyorum ben, malesef böyle ama çok yalnız kaldım birkaç dostunda gayretleri olmasa hep aynı şeylere bakıyo olurdunuz.. sonuçta bu işler gönül işidir bu işten para kazanmıyoruz hep söledim ! Bana yardımcı olunduğu takdirde herşeye açığım hepte açık oldum ama subjektif baktığımda bakın bu benim görüşüm yani ölüm ilanı doğum haberi gibi değildir, ölümlerde herkes cenazeye katılmak ister ama doğumlar daha ailevi daha kişisel bir olaydır, yakınlar hariç kimse ahmetin mahmetin çocuğu oldu diye hastaneye koşmaz, şuan salim hocanın çocuğu olduğunu duyduğumuz gibi duyarız yazarız ilan ederiz amma velakin ilgili kişinin ''ya arkadaş sanane benim doğan çocuğumdan neden yayınlıyosun'' diyebilme çıkışabilme riskide vardır,ha haklıdır haksızdır tartışmaya açık o ayrı.. dolayısıyla diyeceğim şudur sevgili dostlar ; keşke bu güzel olayların sahipleri bu anlayışa sahip olsalarda ''ya köyümüzün böle yayın organları var eşe dosta bunu duyursak'' diyip bize ulaşsalar bırakın kısa ilanı sayfa bile açarız memnuniyetimizden , durum böyledir sevgili dostlar, bu sitemimizide sizinle paylaşmış olalım lafın yeri gelmişken... Bu vesile ile Salim kardeşimize ve eşine gözünüz aydın , Allah analı babalı büyütsün diyoruz.. Sevgi ve Selamlarımla İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 02.04.2010, 08:28 (UTC) Mesaj: Günaydın, Sitemizin gerek yazar,gerekse okur olan sadık müdavimleri. Herkese merhaba. Aşağıda isimsiz kardeşimin dikkatimizi çektiği,bayağı bir süredir uygulanmasına rağmen dikkatimizden kaçan bir ayrıntı çok manidar.Köyümüzü ve köylümüzü neden hep ölümlerle anıyoruz?Bu memlekette hiç mi ölümden başka ilana değer olay olmuyor? Tuğrul'cuğum sana,bana yani bize bir taş geldi sanırım,hemi de sağlamından.Dikkate almakta ve bir an önce diğer gelişmelerin duyurulmasına da başlanmasında fayda var. Ayrıca,bu kardeşimizin haber verdiği olay doğruysa,hocamız ve aynı zamanda amcamın oğlu Salim Korkmaz ve eşine gözünüz aydın diyor;yüce Rabbimin ailenin yeni üyesine hayırlı bir ömür nasip etmesini diliyor; kendine kul habibine ümmet olmasını nasip etmesini; anne ve babasına hayırlı bir evlat,memlekete hayırlı bir vatandaş olmasını niyaz ediyorum. Hızla ekinlerin yeşerdiği,her tarafın çiçeğiyle ,böceğiyle rengarenk olduğu memleketimin tabiatı gibi renkli,canlı,güzel insanlarına sevgi ve selamlarımı sunuyorum.Cuma'nız mübarek olsun. Allah'a emanet olun. İsim: - Zaman: 02.04.2010, 07:15 (UTC) Mesaj: arkadaşlar neden köyümüz de ölenleri yazıyorsunuzda doğanları deyil her doğum yeni bir ölümün habercisi deyilmidir doğdukki elbet birgün öleceğiz bunu sık sık düşünmemiz lazım peygamberimiz buyurmuyormuki ağız tadını bozan ölümü çokca hatırlayın.....dolayısıyla köyümün değerli şahsiyeti salim hocamızın bir kız evladı olmuş allah uzun ömür versin hayırlı bir kul olsun inşallah rabbim her birerlerimizi razı olduğu hallerle hallendirsin razı olmadığı davranışlardan uzak eylesin.. cumanız mübarek olsun istanbuldan saygı ve selamlar...... İsim: - Zaman: 01.04.2010, 08:26 (UTC) Mesaj: merhabalar yumrutaşlılar artık tarla kazmaya başlamıştırsınız sizlere kolay gelsin bu aylarda köy cogunlukla hep sisli olur havalar tarla zamanı cavlan başı karanlık gene görülürdü ruhum daralırdı köy iyide insan zamanla sıkılıyo köyde yazın güzel oluyor tatil icin yinede büyük şehir derim istanbul gibi ben istanbulu seviyorum istanbulda hayat var dünya bir yana istanbul bir yana diyorum ben ama ilerde yazlık yumrutaş köyümüze denize karşı ufak bir villa yaptırasımız var kısmet olursa mersin denizine karşı orayı seviyorum sakin kafa dinlemeye denize de yakın denizi cok seviyorum gidiyoruz istanbulda adalara oralarda güzel köy havası gibi cam agacları var mis gibi kokuyor köyümüde seviyorum yumrutaşımı ama yazlık olarak istanbulada cok alıştım gönül dostları hepinize allahtan saglık mutluluk bol kazanclar istiyorum allahtan hoşcakalın bay İsim: @dmn E-mail: yumrutas52hotmail.com Zaman: 01.04.2010, 06:27 (UTC) Mesaj: Günaydın Dostlar... Aslında çok fazla yazmak istemiyorum sevk ve idare etmek ve gerektiğinde duyurularda bulunmak ve size sunacağım doneleri hazırlamak kafi gelmeli ama mecbur kalıyorum... Devrem yine döktürmüşsün yaa! eline gönlüne sağlık seni okumak büyük zevk gerçekten, isimsiz kahramanlar:) sevgili kardeşlerim paylaşımlarınız siteye ivme kazandırdı örnek oldu bu oluşuma girip gezip dolaşıp belki eğlenen, belki hüzünlenen, belki de aahh memleketim diyen ve duygusal dağarcığında izler bırakmasına rağmen sevgili kardeşimin geçen seferki yazısında belirttiği gibi ''OKUMAK İÇİN YAZMAK GEREKİYORMUŞ'' yaklaşımını aklının ucuna bile getirmeyen tembel ve gamsız ruhları da artık baharın gelişiyle icraatta görmek istiyoruz.. **Ana sayfada Ordu haberler başlığı altında 10 dk da bir güncellenen bir haber akışımız var, bu bölümde ordu haberlerinin sıcağı sıcağına sizlere aktarıldığını kaçınız biliyo bilmiyorum ama içinde ordu geçen bütün haberleri güncel anlamda buradan takip edebilirsiniz, en azından elininizin altında böle dakik bir haber mekanizmasıda var, gözönünde bulundurmanız dileğiyle; hepinize selam ve sevgiler İsim: DENİZ TASKİRAN Zaman: 31.03.2010, 19:44 (UTC) Mesaj: selam site doslari yazilar uzun ve guzel olmus katilan herkese tesekurler İsim: - Zaman: 31.03.2010, 10:48 (UTC) Mesaj: merhabalar gönül dostları ufuk abi sedat abi yazılarınızı okudum cok dogru yazmışsınız köyde kafe restaurantla ilgili sedat abimizin yazdıklarına cok güldüm kafe restaurant acılmasından vaz gectim köyümüze gitmez dogru saglıklı degil ozaman bir kütüp hane acılsa cok iyi olur bu arada yüzsel abimize cok gecmiş olsun kaza gecirmiş cok üzüldüm yüksel abimizi severiz yazın köye gittigimizde bir akşam yumrutaştan perşembeye götürüyodu bizi yüksel abimiz tam kışlaya giderken araba bozul muştu uzun sure beklemiştik sonra yardım gelmişti tekrar calışmıştı araba gitmiştik perşembeye öyle bir maceramız olmuştu sitemizin cok degerli gönül dostlarına hepinize sevgi ve selamlar hoşcakalın bay İsim: - Zaman: 31.03.2010, 10:41 (UTC) Mesaj: seıamün aleyküm,değerli kardeşlerim,bu hafta hep ottan kökten bahsettik leylek gibi apartman tepelerinde olunca topraktan yaratıldığımız için aslımıza rucu ediyoruz böylelikle kendimizibir nebze rahatlatıyoruz. rabbim hepinizin maddi manevi sıkıntılarını izale etsin İsim: Ufuk KORKMAZ Zaman: 31.03.2010, 08:02 (UTC) Mesaj: Günaydın, Memleketimin güzel insanları, sitemizin sadık takipçileri, hepinize kucak dolusu sevgi ve selamlar. Köyümüzde,mahallemde olan kazadan dolayı üzüntümü ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.Allah ders alarak daha beterinden korunmamızı nasip etsin.Ancaaak,tedbir bizden taktir Allah'tan.Her daim tedbirli olmakta fayda var.Kazazede ve yakınlarına tekrar geçmiş olsun diyorum.Allah beterinde korumuş.Verilmiş sadakaları varmış.Daha da kötü olabilirdi. Sedat'cığım,çok doğru söylüyorsun.Bizim öyle değerlerimiz var ki,YETENEK SİZSİNİZ yarışmacıları yanında halt yemiş.Değerini bilene.Maçta da köyde olmayı çok isterdim ama,yine bize hüsran yine bize hasret düştü.Darısı birdahakine... Köy ürünlerini anlatmaya gerek var mı?Hiç birşeyi yoksa,yolda hep çürümüş olsa bile onlara ANAMIN-BABAMIN elleri değmiş.O bile yeter bana.Var gerisini salla gitsin. Köyde restaurant,cafe isteyenler;lütfen biraz mantıklı olalım.Biz bunca zamandır köyde satılan sudan,yoğurttan, yumurtadan bahsedip bunları eleştiriyoruz.Hatta uzmanlar çocukları olsun,büyükleri olsun fastfoot diye adlandırılan atıştırma türü yiyeceklerden uzak tutmamızı söylerken bu tarz isteklerde nasıl bulunabiliyoruz anlayamıyorum.Biraz mantıklı olalım ve çocuklarımızı doğala yönlendirelim. Selam ve dua ile;Allah'a emanet olun.