ZİYARETCİ DEFTERİ


İsmin:
E-mail adresin:
Mesajınız:

<- Geri  1 ...  128  129  130 131  132  133  134 ... 227Devam -> 
İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:19.03.2010, 08:35 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Dün ben de birçoklarımız gibi sitemize girdim,ziyaretçi defterini açtım,Sedat kardeşimin yazısını büyük bir zevkle sessiz sedasız okudum ve çıktım gittim. Sedat'cığım uğraşmış didinmiş, anılarını bir güzel site dostlarıyla paylaşmış da,okuyan hiç kimse de kendisine ufacık bir teşekkür,eline sağlık yazısı göndermemiş.Kendisini onore etmemiş.Ha,zannetmiyorum Sedat'ın tüm bunları teşekkür için yazdığını.O'nunki sadece gönül işi.Ne hissediyorsa,hislerini sesli dile getiriyor.Sağolsun bizlerle paylaşıyor.Ama,her ne olursa olsun bir teşekkürü,emeği geçen her kim olursa olsun çok görmeyelim.İnanın bu yazıları okumak kadar vaktinizi almaz,ufacık bir not yazmak.

Dün,şanlı tarihimizin en nadide yapraklarından birini süsleyen ÇANAKKALE ZAFERİ'mizin yıldönümü idi.Bu zafer kesinlikle hem bizim asla unutmamamız gereken,hem de yetişen yeni nesle asla ve asla unutturmamamız gereken bir zaferdir.Bu ve buna benzer olaylar millet olma, birlik ve beraberlik bilincimizi muhafazada bize her daim yardımcı olacaktır.

Bu konuda aklıma gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:Bir Japon düşünüre,Türkiye'yi ziyareti sırasında sormuşlar,siz yetiştirdiğiniz nesillere bu sağlam Japon milliyetçiliğini, Japonya'ya yürekten bağlılığı nasıl sağlıyorsunuz?diye.Onlara sık sık HİROŞİMA'yı hatırlatıyoruz,demiş.Peki bize ne tavsiye edersiniz?diye sorunca; sizin tarihinizde o kadar olay var ki,hele bir Çanakkale Zaferi'niz var,sadece onu anlatsanız yeter,demiş. Dışarıda bize tarafsız bakış bu.

Çanakkale Zaferi'mizin yıldönümünü kutluyor,şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Cuma'nız mübarek olsun.Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.

İsim:-
Zaman:18.03.2010, 12:23 (UTC)
Mesaj:merhabalar gönül dostları nasılsınız bakalım artık bahar geliyor yaşasın yumrutaşta köyümüzde aslında bir kafe yada resturant olsa cok iyi olur bayan azamız ve muhtarımız küyümüzün modern ve sosyal olması icin cok calışıyorlar porejeleri cok onlara başarılar diliyorum hoşcakalın bay

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.03.2010, 21:48 (UTC)
Mesaj:teknolojiye ayak uyduruyor köylüm her iki evin birinde otomobil var,ama çocuklığumun en güzel eğlencelerinden biride tahta arabasıydı,model model hatta önünde direksiyon simidi bile yapılıyordu,frende vardı tabi,benim hoşuma denizcilerin kullandığı mantardan yapılan tahta arabaları giderdi,mantarlar teker olarak kullanılır,isteğe bağlı yanlara korkulukta yapılırdı,evliyadan aşşa bi govardıkmı arabayı tozu dumana gatarduk,arada bir frene asulur lastiğin isınmasıyla oluşan o kokuyu içimize cekerdük ahollllllll,arada sırada kuytağa düşer,yada fendeğe dıkılurduk ,rahmetli sadık hızır agam torunu için tahta arabası yapmıştı cok güzeldi,bende o çukurdayken cocukluk işte arabayı evin önünden gizli gine alıp evliyaya gittim bir süre sonra rahmetli eve gelmiş bide bakmışki araba yok,benim aldığımı tahmin edip evliyaya gelmiş,bana doğru gülerek geliyor ilk başta ben onu görünce korkmuştum ama güldüğünü görünce yanına gitmeye karar verdim,tam yanına yaklaştım iki eli arkasında ama,meğersem arkasına cet cubuğunu saklamış rahmetli,bana cet cubuğuyla yirmisin yimezmisin verdi zopayı,o günden sonra onu 100 metreden görünce yolumu değiştiriyordum )))).


evet sevgili dostlar yaz geliyor yavaş yavaş,her yer yemyeşil,rengarenk çiçekler,pilla böcekleri,cıvıl cıvıl kuş sesleri,köyümüz yaz aylarında çok daha güzel,papatyalardan fal bakardım cocukluğumda ,seviyor sevmiyor diye,ufuk kardeşimin dediği gibi bu güzelliklerin kıymetini biz gurbetciler biliriz ancak,köyde yaşayanlar için sıradan olaylardır bunlar,istanbulun yoğun stresi koşuşturmacası ve arac sesleri arasından bazen sıyrılıp gözlerimi kaparım,kendimi köyde evliyada rengarenk menekşe ve papatyaların arasında hayal ederim,bu kısa süreli hayalim beni dinlendirir,huzur verir,sizde deneyin,memlekette yazın en güzel olaylarından biride mayıs yedisi veya vonada yapılan festivaller ,yıllar oldu bu güzel aktivitelere katılmayalı,yazın köyde sabah uyanmak için cep telefonunu veya saati kurmanıza gerek yok,horoz sesleri ve kuşların cıvıltıları arasında güne merhaba der,dışarı çıkıp derin bir nefes temiz havayı ciğerlerimize doldurduktan sonra,folluktan taze yumurta,bahceden mis kokulu salkım domates alıp sabah kahvaltısında güzel bir omlet yapmak ve fırından alınan dumanı üstünde ekmeğin içinde tereyağını eritip kahvaltı yapmak anlatılmaz yaşanır dostlar,


yeni lale devri klibim izlesene comda sevgili devrem,bu klibimi sitedeki sayfamın altına iliştirirsen sevinirim


İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.03.2010, 21:04 (UTC)
Mesaj:köyde hayvancılığın bitmesi noktasında sitemler var,eskiden ineklerin çanına ot tıkardıkki cevreyi rahatsız etmesin diye,ama günümüzde inek yok denecek kadar az,gerci koyunculuk devam ediyor ,akşam saatlerinde gıvıltı kani ve koyunlarının çukurbaşından gecişine çok şahit oldum,ticari anlamda daha karlı herhalde koyunculuk,köyümüzün modern olması,bakkalımız erolda abartmak gibi olmasın ama ,ben istanbulda bile büyük marketlerde bulamadığımı erolun bakkalında buluyorum valla,köyümüz vonanın parisi ,köylüm her türlü ihtiyacını carşıya inmeden nerdeyse karşılar gibi,yeni kuşak köylülerimizin hayvancılıkla ilgilenmemesi de hayvancılığıda bitirme noktasına getirdi,ben cocukluğumda okuldan arta kalan zamanlarda inek yeymiye giderdim,2 veya 3 saat yeyildimi yetiyordu,bahcede zaman gecsin diye ya kitap okuyordum yada şarkı söylerdim ahollllllll,ama şimdi bi ineğe bakmak bayağı masraflı,samanı kepeği küspesi hep para, sütü yoğurdu veya tereyağı hazır almak daha karlı oluyor herhalde, eskiden cetinkayagil tosun beslerdi,tosun deyip gecmeyin köyde ineğin bol olduğu dönemlerde,her öseyen ineğin adresi alicik mahallesindeki harman olurdu ))))),buda tosunu besleyen kişi için ekstra bir gelir kapısıydı ))))),bazen iki vonalı birbirine takılırdı,laaaa tuzu az guysa ösersin daaaaaaaaa ))))))))). DEVAMI VAR


İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.03.2010, 20:11 (UTC)
Mesaj:almancı kardeşimde bir iki satır karalamış saolsun,gercek anlamda gurbetci onlar bence, biz en azından türkiye sınırları içindeyiz,onlar ise dili,dini örfü adetleri tamamıyla farklı bir ülkeye adapte olmak için ne zorluklar çektiler kimbilir,senede 1 ay gibi uzun bir süre izin yapmaları belkide onların memleket hasretini bir nebze olsun hafifletiyordur diye düşünüyorum,sene 1970 li yıllar almanyaya ilk türk işcilerinin gittiği yıllar,ferdi tayfur şarkısında almanya treni kalkıyor gardan,gönül istermi hiç ayrılmak yardan,derken tren garlarında,veya havaalanlarında ,almanyaya rızıklarını aramaya giden gurbetcilerimizin,arkasından anaların yaktığı ağıtlar,yarin kucağında çocuğuyla hareket eden trenin ardından kocasına el sallarken gözünden dökülen bir damla yaş, belkide çok uzun bir zaman sürecek ayrılıklar ,belki bizim gözümüzde onlar hep almancı,ama onlar ekmek kavgası için gittikleri o yaban ellerde ,ırkcılığın kol gezdiği,(gavurun kılıcını sallamayan ekmeğini yiyemez derdi atalarımız),belki çok uzun yıllar türkiyeye gelemediler ,gece gündüz çalıştılar,bu anlamda parayı değerlendirenler geleceğe yatırım yapan almancı gurbetcilerimiz,cekilen cefaların karşılığını yıllar sonra emekli olduklarında sefalarını da sürdüler,çocukları ve ailesi daha rahat bir hayat sürdürme şansına eriştiler DEVAMI VAR

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.03.2010, 19:31 (UTC)
Mesaj:gecen emmoğlu engin gecmiş olsuna geldi saolsun,bu su olayını gonuştuk,yakın gelecekte vonada bu su olayının tamamen ticarete döküleceği ve istanbulda olduğu gibi damacana sistemine gecilip cok büyük bir rant ve gelir elde edileceğini konuştuk,ve bu su işinden çok büyük bir kazanc elde edileceği kanısına vardık,cok kısa bir süre sonra erolda 5 litrenin yerini ,büyük su damacanalarının aldığını görürseniz hiç şaşırmayın dostlar,emmoğlu engin bir yazısında dolaptan su içmek gabadayılıkmı deyince anlamamıştım,bana geldiğinde anlattı hem güldüm hemide hak verdim,pazartesi günleri çarşıya inen köylülerim genelde bizim durağın yanındaki kahveye yani mehdinin mekanına takılırmış,geneldede dışarıda küçük hasır oturakta oturur sohbet ederlermiş,bazılarıda mehdiden içecek olarak ayran istermiş,engininde bu kafasına takılmış, evde ayranın kralı var ama çarşıya inen köylüm neden cola fanta meyve suyu dimes gencel ufuk varkene ,ayran içmek neyin nesi deyince hak verdim engine ))))),mesela ben bi restorana gitsem,pancar corbası yimem herhalde,evde olmayanı tercih ederim )))) DEVAMI VAR

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:17.03.2010, 18:50 (UTC)
Mesaj:selam site dostları ve sevgili devrem

öncelikle çocuğumun rahatsızlığıyla alakalı,gecmiş olsun dileklerini gönderen siz değerli köylülerime sonsuz teşekkürler ediyorum,inşallah allahın izniyle her şey daha güzel olacak,paylaşıldıkca acılar bir nebze olsun hafifliyo,iyiki varsınız dostlar


sitemizi sürekli takip ediyorum,yazılan yazılardan bir şeyler çıkarıp o konuyla alakalı bir şeyler karalamaya calışacağım,hayatımızın en önemli ihtiyac kaynağı suyla alakalı yoğun bir yazı dizisi var sitemizde,su allahın bize bir lütfu,hasta olmadan önce sağlığımızın,susuz kalmadan önce suyumuzun kıymetini bilsek,ileride daha büyük sorunlarla karşılaşmayız diye düşünüyorum,babamın bir lafı var ,elmaya kurt girdikten sonra o elmadan hayır gelmez der,yani sağlıklıyken sağlığımızın değerini bilmemiz gerekiyor,bu anlamda içecek olarak asitli,yada yapay meyve suları yerine membağından içilen bir bardak suyun yerini ne tutabilirki,ey gidi günler ,cocukluğumda suyumuzu taaaa pıllığın yukarısından yaklaşık 1,5 km uzaktan,toprağı kaza kaza getirmek için ne çileler cekmiştik,vurulan her kazmada akıtılan alın teri,100 lerce uzunlukta borular döşeyerekyaklaşık 1 ayda suyu evimize ulaştırmıştık,4 ev olmamıza rağmen yaklaşık 30 kişi çalışarak suyumuzu kaynağından evimize bağlamıştık,allaha şükür halen de kesilmedi kaynak suyumuz ama eskisi kadar bol deil ve yağmurlu havalarda ise bulanık akıyor,zaman ilerledikce su hattındaki borularda deforme oluyordu tabi,bazen sular kesilir,o kesilmenin sebebini arayıp bulmak maden aramak gibi zor olurdu,rahmetli haşim amcam beni,grumlu halili,birolu alır borudaki patlağı bulmak için yola koyulurduk,hava kuruysa bulmak daha kolay olurdu ,şüphelendiği yerlerde haşim amcam bizi durdurur kazmamızı isterdi,ama benim elim ayam titrerdi korkudan,bi keresinde yanlışlıkla başkasının su borusunu kesmişim,haşim amcamda gecmişini bilmem naptumun uşaaaaa,deyip galayı basardı,bazende halile kızar halil de didiboh detttt deyip amcamın ataklarını geri püskürtürdü )))))))),

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:16.03.2010, 07:24 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Almanya'lı kardeşim,dışarıda yaşayan bizler için bu güzelliklerin tadına doyulamasa da;memlekette yaşayanlara sorsan 3 çiçek 5 böcekle ne olmuş ki deyip burun kıvırıyorlar.Onlar için çiçekler-böcekler dikkat çekilecek,ilginç ayrıntılar değil.

Bu gibi güzelliklerin güzellik olabilmesi için bir süre ayrı olmak gerekiyor.Yoksa memlekettekiler için o tür şeyler hayatın ayrılmaz birer parçası. Dikkat çekilecek,övülecek,hasret gidilecek bir yanları yok.

Herkesin o güzelliklerin değerini anlayarak layıkıyla yaşayabilmesi dileği ile,sağlıcakla kalın, Allah'a emanet olun.

İsim:almanyalı
Zaman:15.03.2010, 09:16 (UTC)
Mesaj:memleket gibisi yok baharda bahçlerede renk renk menekşeler papatyalar ve sakarcada olur sök sök ye:)) güzel köyümü özlüyorum

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:15.03.2010, 09:00 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Havaların yavaş yavaş ısındığı, insanın içine yaşam sevincinin biraz daha fazla yerleştiği güneşli günler yaşıyoruz. Memleketin halini görmek, temiz havasını içime çekmek isterdim doyasıya.Rengarenk çiçekler açmaya,ortalık yeşermeye başlar bundan sonra.

Tüm site sakinlerine sağlıklı, mutlu,başarılı bir hafta geçirmelerini dilerim.

Sağlıcakla kalın,Allah'a emanet olun.

İsim:-
Zaman:13.03.2010, 10:56 (UTC)
Mesaj:merhabalar güzel bir haftasonu ile bugun havalar cok güzel istanbulda güneşli bizde gezmeye sarıyere gidicez oralar köy gibi köyümüze gelemiyoruz uzak yazın gidebiliyoruz sarıyer yeşillik havası köy havası gibi deniz kardeşimiz dogru yazmış köyde inek bakan yok artık aslında cok önemli süt yogurt tüketmek köyde her evde bir tane inek olması lazım hazır süt ve yogurt saglıklı degil deniz kardeşimizin dedigi gibi köyümüz şehirleşti köyümüzün modern ve soyal olması cok güzel yanlız her evde bir inek bakılması cok önemli ben istanbulda hazır süt almamaya calışıyorum kapıya gelen sütcüden alıyorum kaynatıp mikrobu gidiyor yogurt güzel oluyor saglık cok önemli hepinize iyi bir haftasonu dilegiyle hoşcakalın

İsim:DENİZ TASKİRAN
Zaman:12.03.2010, 19:31 (UTC)
Mesaj:selam site doslari önceden hemen hemen her evde inek vardi yollar ineklerden gecilmezdi yollar şen olur her taraftan bi ses duyardik şimdilerde 15 evde 1 tane inek nede yolarda insan buluyosun şimdi her 3 evin birinde araba bulunuyo daha cok sehirlesdik vallahi bu iyiyemi kötüyemi gider artik bilmiyorum

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:12.03.2010, 07:06 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Tüm site dostlarının Cuma'sı mübarek,haneleri bereketli, kendileri ve çevresindekiler sağlıklı,mutlu olsun.

Allah yar ve yardımcınız olsun.

İsim:-
Zaman:11.03.2010, 17:45 (UTC)
Mesaj:merhabalar kısa bir aradan sonra yeniden hep bereberiz sitemiz kapalıydı bir aralar bahar gelmeye başladı köyümüz ne güzeldir yeşil yeşil depremde ölen kardeşlerimize ben de allahdan rahmet diliyorum istanbulda deprem bolgesi hazırlıklı olalım allaha daha yakın olmaya bakalım dua edelim gönül dostları dünya hayatı yalan geciyor günler gün aynı gün ömür bitiyor ben yeni bir kitap aldım allahü tealanın ismi esma ül hüsna cok güzel bir kitap allahın varlıgını birligini anlatıyor hepiniz alın okuyun insana huzur veriyor hepinize allahtan saglık mutluluk bol kazanclar diliyorum kazan cınızın bol olmasını istiyor sanız izavagayı okuyun ayeti zenginlik suresi gönül dostları ayrıca tugrul abime saygı ve sevgilerimle kuzenime hoşcakalın

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:11.03.2010, 10:00 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Dün,özellikle son günlerin popüler konusu "SU" hakkında birşeyler yazmıştım ama,kayıt aşamasında tüm yazdıklarım kayboldu.İkinci birkez yazdım,onu da sistem işleyişi gereği aradan birsüre geçmeden kabul etmedi.Böylece yazdığım yazılar uçtu gitti.Bu da teknolojinin azizliği.Hep iyi tarafı olacak değil ya,biraz da can yakıyor böyle.

Su mevzuuna gelince, katılımcılarımız haklı aslında.Suyun en bol olduğu bölgede yaşıyoruz.Buna rağmen suyu kaynağından değil de bakkaldan içiyoruz.Acaba bu,sudan mı kaynaklanıyor yoksa bizim fazla hijyen!... oluşumuzdan mı? Hani kaynağında çiçek-böcek var ya!...Tiksiniyor da olabiliriz. Ancak işin sağlıklı olanı bu şekildedir.Ayrıca,suyu hoyratça kullanmamız da su kıtlığına sebep oluyor.Özellikle bahar aylarında fidelerin sulanması esnasında, kovadan,ibrikten sulama yerine takılan hortumla şarıl şarıl akıtılan su,tabii ki kaynağını azaltacak,hatta kurutacaktır. Bilinçli kullanım,tasarruf mutlaka bazı şeylerin önüne geçecektir.O zaman musluktan akan güzelim suyu,mevsim ayırt etmeksizin içebileceğiz.

Bunun yanı sıra,eleştirdiğimiz su ve hayvansal gıdaların bakkalda bulunması olayında ise,özellikle gurbetçiler için bir avantaj olup ayrıca da bir şanstır.Birçok köyde bakkalda dahi bulamıyorsunuz. Bu köyümüz için bir ayrıcalıktır.

Gurbetçiler için memlekete geldikçe bir şanstır dedik bu ürünlerin bakkalda bulunmasına. Bu konuda Sedat kardeşimizin bir çabasını ve bu çabanın boşa çıkmasını okumuştuk son ziyaretlerinin birinde.Hani köyün bir başından bir başına gitmişti de memleketten İstanbul'a getirecek tereyağı bulamamıştı. Sonra da gidip pazardan almıştı. Maalesef şu an köyde hayvancılıkla uğraşan sayısı çok az.Eskiden ineği,tavuğu,köpeği ile hayvan olmayan ev yok gibiydi. Şimdi kimseler uğraşmıyor artık. Biz köye gittiğimizde bu tür ihtiyaçlarımızı,belli bedeller karşılığında komşulardan karşılardık.Şimdi maalesef.Ara da bulasın.Olanın da müşterisi hazır zaten.O yüzden istikamet EROL BAKKAL.Allah yine de kendisinden razı olsun ki vatandaşı mağdur bırakmıyor.Hizmeti layığı ile yapıyor.

Selam ve dua ile;Allah'a emanet olun.

İsim:DENİZ TASKİRA
Zaman:09.03.2010, 19:40 (UTC)
Mesaj:selam herkese depremde hayati kaybeden ailelere baş sagligi diliyorum ins daha boyle acilar görmeyiz.

İsim:uğurcan DEMİR
Zaman:09.03.2010, 10:55 (UTC)
Mesaj:selam..oncelıkle elagız depremınde hayatını kaybeden kardeslerımıze allah,tan rahmet dılıyorum.dkkatımı ceken bır konu oldu cukur basında kahvenın altındakı su,neden ıcılmıyor,yada su yoktamı ıcılmıyor..!oncelerden koye gelen vatandaslar bidon bidon su doldurup gotururlerdı kahvenin altından.dolaptakı sudan daha soguktu sımdı ıse sudan eser yok.ınsanlar mecbur kalıp bakkala gıtmek zorunda kalıyorlar kabadayılıkla alakası yok engin abi ufuk abiminde dedigi gibi herseyin bası saglık..!tugrul abi bu arada dusuncelerın ve desteklerın ıcın cok tesekkur edıyorum ayrıca ufuk abi sanada.allah utandırmaz ınsallah.herkese ıyı gunler dılıyorum hoscakalın...

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:09.03.2010, 07:23 (UTC)
Mesaj:
Günaydın,

Elazığ depreminde ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.Allah beterinde korusun.

İnşaallah ülke olarak geçmişten gereken dersleri almış,geleceğe de ona göre yön verir oluruz. Malum,çok eski denilemeyecek bir zaman diliminde, birçoklarımızın hafızalarında henüz taze olan,çok daha ağır bilançolu depremi yaşamıştık.

Selam ve dua ile;Allah'a emanet olun.

İsim:sezgin
E-mail:sezginyildiz52hotmaþl.com
Zaman:08.03.2010, 21:26 (UTC)
Mesaj:sevgili sedat kardeşime gecmiş olsun inşallah en kısa zamanda iyileşirsin kardeş kendine iyi bak SEZGİN YILDIZ

İsim:engin
E-mail:engin yildiz
Zaman:08.03.2010, 18:28 (UTC)
Mesaj:slm dostlar buradan bnde emmioglu sedata büyük gecmiş olsun der acil şifalar dilerim bnde eskilerden bişey söylemek istiyorum fakirin kabadayısı carşıda ayran icermiş bizim köylülerimizde malesef öyle kavenin altında su varken eroldan iciyorlar acaba kabadayılıkmı oluyo dolaptan su icmek banada söyleyin..

 
ÜYE GİRİŞİ
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
YEREL HABERLER
 
YENİ FOTOĞRAFLAR
 









YENİ VİDEOLAR
 




ANILAR VE GÖZLEMLER
 

Üç Boyutlu Yumrutaş



Köye dair...
 
Toplam 183869 ziyaretçi (727045 klik)
Köyler Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol