ZİYARETCİ DEFTERİ


İsmin:
E-mail adresin:
Mesajınız:

<- Geri  1 ...  129  130  131 132  133  134  135 ... 227Devam -> 
İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:08.03.2010, 08:52 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

En son yazımda,ben de satırlara boş boş bakıp geçeceğim diyordum ama,katılımlar beni bu kararımdan geri adım attırdı.Herkese bu anlamda teşekkür ediyorum.

Sedat kardeşim,tabii ki herşeyin başı sağlık.Dert,neşe,sağlık, hastalık...tamamını veren de Allah alan da Allah. Hiçbir dert,sıkıntı,hastalık yoktur ki Allah devasını yaratmasın. Allah,derdi yaratmadan devasını yaratırmış.Allah,Sedat kardeşimizin çocuğuna acil şifa versin.Geçmiş olsun kardeşim.Tüm bu hengameye rağmen paylaşımın ve doyumsuz anıların için de ayrıca teşekkür.

Sağlık sektörü konusundaki gelişmeler ise ayrı bir güzellik. Kim ne derse desin,gerek hizmet kalitesi gerekse binaların temizliği ve kullanım şekli,tam manasıyla olmasa da çoğunlukla çağa ayak uydurur şekilde.

Uğurcan kardeşimi de girişimlerinden dolayı tebrik ediyor,başarılarının devamını artarak diliyorum.Desteğimiz her zaman yanındadır,arkasındadır. Yapabileceğimiz birşeyler olursa da biz her zaman buradayız.

Herkese hayırlı haftalar diliyorum.Allah'a emanet olun.

Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:08.03.2010, 07:25 (UTC)
Mesaj:Bütün Kadınlarımızın
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN !

Türkiye'de Kadınlar Günü
İlk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.
"Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır.

1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.

Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler.

90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu.


Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:08.03.2010, 06:47 (UTC)
Mesaj:Günaydın,Yağmurlu ve soğuk bir memleket sabahından İyi haftalar diliyorum bütün dostlara...

Öncelikle devrem Sedat a geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum, ewet sağlık herşeyin üzerinde, umarım küçük yeğenimiz sağlığına biran önce kavuşur.

Yine devreme bu engin ve doyumsuz paylaşımları için sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum, vallahi dosta düşmana gösteriyor vefanın ne olduğunu bu site tek başına onun bu gayreti için bile yaşamaya devam edecek.. kendisine sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum, yine içinden binbir anı ve lezzet çıkarıp zevkle okudum!

Gelelim diğer güzel olaya Perşembe Esnaf Odası seçimleri geçen ay yapılmış, yönetimde bizim Yumrutaşlı genç esnaflarımızdan Uğur Demir de rol almıştı, kendiside belirtmiş zaten , ben bu habere ziyadesiyle memnun oldum Uğurcan DEMİR'in bu anlamdaki girişimlerini takdir ediyor, destekliyor ve bir yumrutaşlı olarak kendisiyle gurur duyuyorum, biliyorumki bu bir başlangıç...Onu yerel çerçevede daha önemli yerlerde göreceğimden şüphem yok.Kendisine yeni görevinde başarılar diliyor site olarak destekçisi olduğumuzu belirtmek istiyorum..

Hoşçakalın Dostçakalın !

İsim:DENİZ TASKİRAN
Zaman:07.03.2010, 20:05 (UTC)
Mesaj:selam site doslari öncelikle sedat abi gecmis olsun diyorum buarada ugurcan abi ins kurdugunuz kadroyla guzel isler yaparsiniz hersey gönlunuzce olsun sedat abi guzel şeylere deginmissin bu su olayi inan benide cok üzüyo ya kavenin altinda var su onu gorüpde su almak hic işime siğinmiyo alanlarinda bi bildigi var galiba diyeyim hayirli haftalar diliyorum herkese

İsim:ugurcan DEMİR
Zaman:07.03.2010, 11:50 (UTC)
Mesaj:sedat abi yazdıgın satırlar benı cok duygulandırdı senın gıbı gecmıse daldım.ınsan yas ılerledıkce cocukluk gunlerını cok ozluyor..cok gecmıs olsun bu arada allah acıl sıfalar versın...

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:07.03.2010, 10:05 (UTC)
Mesaj:
evet sevgili dostlar her şeyin başı sağlık demiştim,bu anlamda belki sizden bir süre ayrı kalabilirim,çocuğumun rahatsızlığı nedeniyle bir haftadır hastanedeyim,derdi veren mevlam dermanınıda verecektir inşallah,günümüzün en büyük sorunlarından stres de çocuklarımızı küçük yaşta etkisi altına alıyor,biz anne babalara düşen onlara gereğinden fazla yük yüklememek olmalı diye düşünüyorum,okul hayatının yoğunluğuna rağmen,aman birde dershaneye göndereyim,üstüne üstlük birde sosyal faaliyette bulunsun futbola gitsin vs,bunları çocuklarımız taşıyamıyor maalesef,bu yaşanan sağlık problemi bana bunları öğretti dostlar,acilin kapısından girdiğinizde para pul,mevki,makam,şan şöhret,çocuğum büyük adam olsun düşünceleri kafanızdan siliniyor,o anda başka bir şey düşünmüyor,hastahanedeki diğer sizden daha kötü durumdaki hastaları görüncede halinize şükrediyorsunuz ,kısaca hayatta sağlıktan başkası yalan,hastanelerimize değinmek istiyorum bakırköy yenimahallede cocuk bölümündeyim bir haftadır,gecmiş le kıyaslıyorum,arada dağlar kadar fark olduğunu görüyorum,tertemiz,doktorlar siz istesenizde sizi bırakmıyor hastalığa neden olan sebebi en derin bir şekilde araştırıyorlar,odalarda tv,banyo mevcut,gerci yoğunluk oluyor ama o kadarda olur artık,hastanelerimizi bu denli güzelleştiren ,hijyenin korunduğu bir ortamı bize sunan,vesile olan herkezden allah razı olsun,paranız olsa dahi istanbulda devlet hastanelerini tercih edin dostlar

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:07.03.2010, 09:28 (UTC)
Mesaj:pazar yerine takıldım,gözlerimi kapadım ve düşündüm her santimetresinde babannemin,annemin ve köylü kadınının anısı vardır diye düşünüyorum,kimi eşine katkı olsun diye,veya çocuğunu okutmak için,ineğini sağardı akşamdan tereyağını,sütünü yoğurdunu hazırladı pazartesi sabahı pazara götürüp satacak,belki o parayla çocuğuna bir çift ayakkabı,veya okul harclığı verecek,eli öpülesi analarımız allah başımızdan eksik etmesin,o dönemler her şey saftı tabiiydi,sütte hile,tereyağında patates katkısı yoktu,ne güzeldi o günler,ama günümüzde her şey deişti her yediğimiz de katkı maddesi var, bir kilo tereyağına yarım kiloda patetes püresi karıştırayımda daha fazla para kazanayım düşüncesi vaya bir kilo süte yarım kilo su katsam bi şey olmaz mantığı,bir insanda allah korkusu yoksa her şeyi yapıyor maalesef,günümüz perşembesindede bu böyle maalesef,gecen sene hanım 1 kilo tereyağı almış vona pazarından köylü bir kadından,ama istanbula gelipte yemeğe katmak için erittiğinde yüzde 90 ının patetes püresi olduğunu görünce isyan ettim,eskiden köyde bir tavuğu haşlamak için en az iki saat beklerdik,ama günümüzde 10 dakikada haşlanıyor,ben bu gıda terörüne isyan ediyorum ,insan sağlığıyla oynayanları lanetliyorum allah ıslah etsin,ben köyümde musluğu açıp suyumu kana kana içemiyorsam vede bakkal eroldan parayla su alıyorsam varın gerisini siz düşünün


devremin çektiği resimlerde gözüm rüstem abiye takıldı,vonanın en eski esnaflarındandı,eski yeri bizim durağın sonunda ,yani şimdiki kuaförün olduğu yerdi,ulusal gazetelerin ,dergilerin,mecmuaların satıldığı tek yerdi,gündemi takip etmek isteyen her vonalı rüstem abimin mekanına uğramak zorundaydı,o dönemler gazeteler kupon verirdi,günümüzde bu adet bitti gibi,rüstem abim den gazeteyi isterdim,oda itinayla ekleri varsa gazetenin içine koyar ikiye katlayıp bana verirdi,haftalık olarak da tarkanın maceralarını konu alan dergimide sürekli alırdım,her öğrenci kırtasiye ihtiyaclarını da rüstem abinin dükkanından temin edebiliyordu,vitrininide lüks oyuncaklar süslerdi,ama o oyuncaklardan almak her babayiğidin harcı deildi tabi. DEVAMI VAR

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:07.03.2010, 08:33 (UTC)
Mesaj:yeni resimler beni yine zaman tünelinde yolculuğa çıkardı,yumrutaşta sis beni çocukluğumun en güzel anılarından birine götürdü,sene 1980 li yıllar o dönemler havanın durumu beni yakından ilgilendiriyordu,sabah uyandığımda ilk işim perdeyi aralayıp dışarıya bakmak olurdu hava akşamdan yağmış sabah da çise ve sis varsa benim en mutlu olduğum andı bir an önce kahvaltımı yapıp salyangoz toplamaya gitmek için can atardım,o dönemler samsunlu iş adamı hasbi menteşoğlu vardı,vatandaşın topladığı salyangozları toplar fransaya ithal ederdi,kahvaltıdan sonra çizmemi,abbanamı yada dorilemi giyip elimede poşeti aldığım gibi soluğu bahçede alırdım,salyangoz genelde keflerde veya sırmalıklarda olurdu,ama sırmaya dokunamadığımdan bi tane çubuk bulurdumki sırmalığı karıştırmak için,salyangozlar toprağa yakın olduğu için iyice derine inmek gerekiyordu,bazen ikisi birbirine yapışık bulduğumda tabiri caizse çifte mutluluk yaşardım,bazen o sevinçle elimdeki çubuğu kenara bırakıp elimle karıştırırdım ama elimi çoğu zaman ya diken yırtar yada sırgan yakardı,poşetimi doldurduğumda ise satmak için rahmetli babi kadir amcamın bakkalına doğru sevinçle yol alırdım ,rahmetli babi kadir amcam tartar paramı verir ,parayı harcamak için eli bol olan çocukları çok seven diğer bakkalımız rahmetli mehmetali amcamın bakkalına giderdim içeri adım attığımda ağzında sigarayla karşılardı ,sigarayı da sonuna kadar içerdi rahmetli yani kesmüğüne kadar tabiri caizse,salyangozdan aldığım parayı kuruşuna kadar harcardım orda,hele onun kırmızı helvasının tadı hala damağımda,helva ekmek yedikten sonra ,kalan paramlada horozlu şekerimi alıp yolda yiye yiye evin yolunu tutardım ,rahmetli 50 gram yerine 150 gr verirdi eli çok boldu allah nur içinde yatırsın,günümüzde ise hassas tartı yapan esnafa,laa elini gorkak aluştuma az büyük kes daa,u ney la cingatcuk ayıp yav diye, vonalının sitemide oluyor tabi DEVAMI VAR

İsim:SEDAT GÜNDÜZ
Zaman:07.03.2010, 07:53 (UTC)
Mesaj:slm sevgili dostlar

öncelikle her karesi ayrı bir anlam yüklü yeni resimler için devreme sonsuz teşekkürler ediyorum,dünyadaki cennetimden çekilen her kare fotoğraf,güncelleme,veya yazılan bir kaç satır yazı bana tarifi imkansız mutluluk veriyor,mutluluğumu anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor,ama hayatta her şey biz insanlar için ,her şeyin başı sağlık bu anlamda bayadır yazamıyorum,ufuk kardeşim ve devrem sitem ediyor neden paylaşmıyoruz yazmıyoruz diye ama ben sitem etmicem vede etmiyorum artık,akışına bırakmakta fayda var diye düşünüyorum,ama deniz kardeşimin dediği gibi allahın selamını verenede selamımızı veririz tabiki,uğurcan kardeşim bir iki satır karalamış saolsun perşembemiz için yapılan her türlü hizmeti takdirle karşılıyorum vede kendisine başarılar diliyorum,ahmet yaşar güneş kardeşimin şiir tadındaki yazısı da çok güzel yüreğine sağlık kardeşim,isimsiz kardeşimin çabasını taktirle karşılıyorum,oda bir şeyler yazın diye sitem ediyor ,ama bu işler zorlamakla olmaz kardeşim memleket sevdası kalptedir ,sevgiliye duyulan özlemdir hasrettir,her sene memlekete giderken içimi nasıl bir sevinç kaplar bunu anlatmaya satırlar yetmez,hele samsuna geldiğimde kalp atışlarım yükselir içimi bir sevinç kaplar,vonaya yaklaşılan her kilometrede sevgiliye duyulan özlem katlandıkca katlanır,bu anlamda sevgili devremin bize altın tepside sunduğu bu güzide siteyi yaşatmak ancak memleket sevdalılarının paylaşımlarıyla baki kalacaktır ben buna inanıyorum,belkide günde 10 kere ziyaretci defterine giripte acaba bir şeyler yazan varmı diyen gurbetcilerimiz de cok ama bir iki satır yada allahın selamını esirgiyorsa ,ısrar etmeninde bir mantığı yok diye düşünüyorum DEVAMI VAR

İsim:ugurcan DEMİR
Zaman:06.03.2010, 15:02 (UTC)
Mesaj:Aleykum selam denız kardesım.sozlerınde haklısın kendı adıma konusım evımde olsun ısyerımde olsun ınternet var ama ınankı 5 dak.basına oturup takılmaya zaman yok.bırde bu aralar persembe esnaf odası secımı vardı genc guzel bır kadro kurup secımı aldık.goreve baslayalımız 1 ay oldu guzel bır hızmet bınası olusturup bugunde acılısını yaptık.yogun tempo calısıyoruz esnafımızın ve persembemızın sorunlarına cozum bulma gayretındeyız.tabıkı bunlar bahane degıl ıhmalkarlıkta var ufuk abimin dedıgı gıbı bazende bos bos bakıp cıktıgımızda oluyor.demekkı arada uyarmakta fayda oluyr herkese selamlar...

İsim:-
Zaman:05.03.2010, 21:53 (UTC)
Mesaj:Aleyküm selam

İsim:DENİZ TASKİRAN
Zaman:05.03.2010, 20:54 (UTC)
Mesaj:selam herkese işden cikip yeni geldim bakim dedim nevar neyok diye hep ayni kalemleri görüyom ALLAH razi olsun onlardan biseyler yaziyolar hic yokdan selam bile vermek yeter herhalde selamin aleyküm

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:05.03.2010, 11:35 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Hergün olduğu gibi dün de,bugün sabah da siteyi ziyaret ettim, ama herhangi bir hareket göremedim maalesef. Sanırım çok yoğunuz!... ki pek uğrayamıyoruz.Olsun,uğrayan adminimizle isimsiz kardeşimiz yetiyor bizlere.Ayrıca,boş satırlara bakmak daha bir keyifli herhalde ki gelenler o satırları doldurup hem kendisi hem de gelenler zevk alsın demek yerine boş boş bakıp geçiyorlar.

Ben de bir süre boş boş bakıp geçeceğim.Bakalım nasıl oluyor?

Herkese hayırlı CUMA'lar.

İsim:-
Zaman:05.03.2010, 11:28 (UTC)
Mesaj:aman kimse bişey yazmasın bakın öle

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:03.03.2010, 11:02 (UTC)
Mesaj:Merhabalar,

Sevgili Admin'ciğim,burada bulunmanın çok içten,samimi sebepleri olmakla birlikte kendimi bu tür mesajları yer yer ve zaman zaman vermekle yükümlü tutuyorum.Birileri bu yönde elini taşın altına sokmalı,meydanı öyle ya da böyle doldurmalı.Aslında aslolanda budur.

Hani pazara çıktığında tezgahın muhteviyatı ne olursa olsun eğer insanlar bir yerde fazlaca toplanmışsa,pazar müdavimleri de istem dışı o tezgaha yönlenir ya.Acaba burada neler oluyor?Bu tezgahta ne satılıyor? diye.Aslında bizimde bir nevi yapmaya çalıştığımız o...İstiyoruz ki tezgahı kalabalık tutalım da,en azından birşeyler alınmasa bile gelip geçen kalabalığa gelsin.Ancak, insanımız o kadar gamsız olmuş ki, bütün Yumrutaş'ı o tezgaha toplasan,kimileri bırak gelmeyi, dönüp bakmıyor bile.Ne yaparsın? Ne yapalım? Avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz; "Geeeel vatandaş geeeeeeeellllll.Malın iyisi burdaaaaaaa..." diye ama. Kime ne gam?!...

Ayrıca,anlayanların varlığı yetiyor bana.Önemli değil.

Yaşar kardeşime de duygusallığı, duyguları ve paylaşımı için ayrıca ve özellikle teşekkür ediyor;devamını herdaim diliyorum. Biliyorum ki O'nda daha çok şeyler var.Yaşar'ım, bizimle paylaş.Paylaş ki bizde istifade edelim.Biz de yoğunlaşalım.

Tuğrul'cuğum,üyelik için ise teşekkür ediyorum. Çocuklarımı mutlu edeceksin.

Herkese selam.Allah'a emanet olun.

İsim:ViradaVona
E-mail:ayasargunesgmail.com
Zaman:03.03.2010, 08:49 (UTC)
Mesaj:Bir sabah düşünün ki şehrin kalabalığının, gürültüsünün, hengamesinin
yerini baharın merhametiyle kuşanan dallarında açmaya yüz tutmuş
filizlerle kaplı ağaçların kokusu, kuşların bahara hoşgeldin dercesine
şakıyışıyla değişsin.
İnsan düşlemeden edemiyor Anadolunu zengin güzelliğini esirgemediği
Yumrutaşı. Belki şu an poyrazdan geçilmiyordur ya da çamur çoraktır
her taraf ama o baharın verdiği havayla gelinliğini giyinen bir genç kız gibi yeşilini bürünmüş, üzerine çeşitli renklerden kuşanmış bir bitki örtüsünü düşündükçe ne çamur kalıyor akılda ne poyraz.

Sanki Yumrutaşın oralardan bir şiir duyuyorum,

gün gelir yolların sarpa sararsa
gözlerin boşlukta beni ararsa
yolları tüketen sihrin de varsa
ne olur gel bana; bekleyeceğim

der gibi,

Herkeze iyi günler..

İsim:@dmin
Zaman:03.03.2010, 07:03 (UTC)
Mesaj:Günaydın...
Sevgili Ufuk senin cengaverlerin üyelik onayını yaparken bekleyen tüm talepleride değerlendirmeye alıp onayladık.Yine sen yine sen yine sen !sorgulamak lazımdı ama bu sitenin direği olarak bu sen olmamalıydın..yine verdin sosyal msjı yine damardan girdin, bişeylerin nasıl olması gerektiğine dair ama yok abicim yok anlayan yok seni muhatabın da yok..
ama biz varız her daim her şartta
sevgilerimle

dipnot:bu yazı duyurularda bahsedilen konu üzerine yazılmıştır

İsim:Ufuk KORKMAZ
Zaman:02.03.2010, 08:00 (UTC)
Mesaj:Günaydın,

Tuğrul,resimler çok güzel.Çok teşekkür ediyorum.Eline sağlık.

Bu arada benim çocukların üyelikleri ne alemde?

Herkese selam.Allah'a emanet olun.

İsim:DENİZ TASKİRAN
Zaman:01.03.2010, 19:43 (UTC)
Mesaj:selam site doslari abi herhalde koye gittigin de anasi babasi devamli şunu yap bunu yap mesela odun kes agac bida findikdibi al evin etraflarini duzelt nebilem şu eksik bu eksik gibi şeyler aklima geliyo valla gocunmuyom ben sadece düsuncelerimi paylasdim gurbetciler tarafindan bi izlenim

Kullanıcı: yumrutas
yumrutas
Kapalı
Zaman:01.03.2010, 10:49 (UTC)
Mesaj:Sevgili Üyeler...
28 Şubat 2010 pazar günü Sisli Yumrutaş ve Güzel Perşembe'den çektiğimiz kareler ana sayfa üzerinden yayında...

Ayrıca devrem harika bir paylaşım olmuş tşk.

Sevgili dostlar sizi tenzi ederim gocunmak isteyen gocunsun ama bakın bende ne diyeceğim:)

Peki gurbette yaşayıpta köy köy diye inleyen, ah memeleketim ah diye feryat eden bazı hemşehrilerimiz, senede bir kere köye geldiklerinde neden bir süre sonra sıkılıp of puf eder? Neden herhangi bir aksilik olduğunda hemen pes eder? alıştığı kolay hayat standardı(teknolojik anlamda) köyde biraz zora girince neden isyan eder ve neden köy sevdasını sadece kendi içlerinde yaşar ve yaşatırlar..
biri bana açıklasın )))

İyi haftalar...

 
ÜYE GİRİŞİ
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
YEREL HABERLER
 
YENİ FOTOĞRAFLAR
 









YENİ VİDEOLAR
 




ANILAR VE GÖZLEMLER
 

Üç Boyutlu Yumrutaş



Köye dair...
 
Toplam 183864 ziyaretçi (727038 klik)
Köyler Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol